🐒 Güvercin Dışkıdan Hastalık Teşhis Tablosu

GüvercinHastalık Belirtileri ve hastalıklar Konusu ' Tedavi Yöntemleri ve İlaçlar ' forumundadır ve melihodaman tarafından 26 Eylül 2013 başlatılmıştır. melihodaman New Member Üye 1Kronik şekil: 10-15 haftalık tavuklarda görülür. Hastalık hafiftir. ölüm azdır. Hayvan durgun, iştahsız, ibik ve sakalları solgundur, zayıflar. Bacaklarda ve kanatlarda felç meydana gelir. Bu yüzden bacağın biri ileriye, biri geriye doğru uzanır. Kanat düşer, yerine dönemez. Parmaklar bükülür. Boyun çarpılır. Yalnızhastalık seyrinde oluşabilecek yapışıklıklar, buna bağlı tıkanmalar, fistül ve abseler için ameliyat gerekbilir. Akupunktur ve iltihaplı bağırsak hastalıklarının tedavisi Akupunktur tedavisi sonrası iltihabi bağırsak olan hastalarımızda alevlenmelerin daha az olduğunu ve daha çabuk geçtiğini gözlemledik. KümülatifVakalar Tablosu - St. Louis County Web Sitesi. Bu, St. Louis County sakinleri arasında teşhis edilen doğrulanmış ve olası COVID-19 vakalarının toplam sayısıdır. "100,000 başına" rakamı, toplam vaka sayısının St. Louis County nüfusuna bölünüp 100,000 ile çarpılmasıdır. Kuluçkadönemi 3 günden 21 güne kadardır. Yaklaşık 4 hafta sonra güvercinlerin %30 u hastalığı atlatır. Hastalığın Semptomları. İshal, zayıflama, az yeme, çok fazla su alımı hastalığın başlıca belirtileridir. Her iki ayakta da felç, ürkeklik, buynun eğilmesi, denge kaybı, devrilmek, geri geri gitmek görülür. halsizlik. iştahsızlık. Durgunluk. Su kaybı. zayıflama. Aşırı su içme. Gözlerde durgunluk ve bakışlarda sabitlik gibi pek çok sonucu vardır. TEŞHİS YÖNTEMLERİ. Muhabbet kuşlarında kusmanın teşhisini koymak oldukça zordur. iyi bit bilgi ve beceri ister. mikroskopla dışkı muayenesi, elle muayene kan ve rontgen Katılım 9 Tem 2021 Mesajlar 2 Puanları 1 Yaş 21 Ad Soyad Burak Efe Erol Meslek Öğrenci İkametgah İstanbul-I (Avrupa) Yetiştirdiğim Irk Taklacı SindirimSistemi Hastalıkları (Gastroenterolojik Hastalıklar) Gastrointestinal hastalıklar kabızlık, irritabl bağırsak sendromu, hemoroitler, anal fissürler, perianal apseler, anal fistüller, perianal enfeksiyonlar, divertiküler hastalıklar, kolit, kolon polipleri ve kanser gibi koşulları içerir. Devamını Oku. Bireylerinve aile fertlerinin ikamet yerlerinin yakınlarında ya da kolaylıkla ulaşabilecekleri bir yerde bulunan, ilk başvuracakları, kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın, her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak vermekle yükümlü, gerektiği 14Gvtnc. Kanatlılarda Salmonella İnfeksiyonları SALMONELLA İNFEKSİYONLARI •Kanatlı Salmonellozisi, Salmonella cinsindeki etkenlerden ileri gelen kanatlıların büyük bir çoğunluğunda önemli hastalık tablolarına neden olan bir infeksiyondur. •Ayrıca kanatlı Salmonella türlerinin bazılarının insanda da infeksiyon yapması nedeniyle Salmonellozis kanatlılardan bulaşabilen önemli zoonotik infeksiyonlar olarak değerlendirilmektedir. •Salmonella etkenleri Enterobacteriaceae familyasında yer alan Salmonella genusuna ait türlerin içerdiği serotiplerdir. •Son sınıflandırmaya göre 2 tür bulunmaktadır. • cholerae suis • bongori • Ancak S. cholerae suis, S. enterica diye de adlandırılmaktadır. 3 • Günümüzde bir çok patojeni içeren S. enterica türüaşağıda belirtilen 7 alt gruba ayrılmaktadır. • Enterica subsp. enterica I • Enterica subsp. salamae II • Enterica subsp. arizonae IIIa • Enterica subsp. diarizonae III-b • Enterica subsp. houtenae IV • Enterica subsp. bongori V • Enterica subsp. indica VI4 • Kanatlılardan izole edilen Salmonella'ların birçoğu • Enterica subsp enterica I alt grubuna dahil olup, bu grup çok fazla serovar veya serotip içermektedir. • Genellikle de ilk izole edildikleri şehrin, ya da ilk izole edildikleri hastalığın belirtisinin veya ilk izole edildikleri kanatlı türünün adını alırlar. 5 • Enterobacteriacaea familyasının genel özelliklerini taşıyan Salmonella'lar Gram negatif, kısa ve küçük çomaklar tarzında sporsuz ve kapsülsüz olup, ve hariçhareketlidirler. Fakültatif anaerob6 • Septisemi olgularından sağlanan organ materyallerinden yapılan ekimlerde Salmonella izolasyonu kolay olmasına rağmen, özellikle portör hayvanların belirlenmesinde kullanılan dışkı kültürlerinde ya da yem örneklerinde Salmonella aranmasında; zenginleştirme yöntemlerinin kullanılması izolasyon şansınıartırmaktadır. • Tetrahionatlı buyyon, içerdiği pepton ve safra gibi maddelerle Salmonella'ların üremesini sağlarken, yine içerdiği kalsiyum karbonat, sodyum tiyosülfat, iyot ve potasyum iyodür ile özelllikle dışkıda bulunan E. coli'nin üremesini inhibe eder. • Zenginleştirme sonrası diferensiyel besi yerlerinde üreyen koloniler • Salmonella etkenlerinin identifikasyonunda, antijenik özelliklerin dikkate alınması son derece önemlidir. • Bu nedenle öncelikle "O" grubu anti-serumlarınkarışımı kabul edilen Salmonella polivalan antiserumu ile yapılan aglutinasyon testinde pozitif sonuçelde edilir ise, incelenen etkenin Salmonella spp. olduğu kabul edilip, daha sonra "O" spesifik grup antiserumları A,B, C,D,...... ile bu etken tekrar aglutinasyona tabi tutulur. • Hareketli Salmonella etkenlerinde, bu testlere ilaveten Faz-1 ve Faz-2'ye ait antiserumlar da kullanılarak izole edilen etken serotip düzeyinde identifiye • Salmonella'lar endotoksin, enterotoksin ve sitotoksin sentezlemektedirler. • Sentezledikleri endotoksinler özellikle bağırsak mukozasında harabiyete neden olmakta ve bu tür toksinleri sentezleyen Salmonella'larla infekte olan bireylerde şiddetli akut toksemitablosu şekillenmektedir. 9 • Salmonella'lara ait fajlar da bulunmaktadır. • Cins düzeyinde Salmonella etkenlerini %97 oranında lize edebilen Salmonella-O-1 fajı, özellikle Salmonella genusunun identifikasyonunda güvenilir cins spesifik bir bakteriyofajdır. • Salmonella'lar ısıya dayanıklı değillerdir, 55°C'de 20 dk da tahrip olurlar. Ancak düşük ısıya oldukça dirençlidirler. Özellikle soğukta saklanan yiyeceklerde; uzun süre canlıkalmaları nedeniyle Salmonella'lardan ileri gelen gıda zehirlenmelerinde bu dirençlilik unutulmamalıdır. 10 • Salmonella etkenleri oluşturduklarıpatojenik tablolarına göre 2 grupta incelenirler. • Majör Salmonellozis Bu tabloya ve A ve B neden insanda kötü hijyene bağlı olarak şekillenir. Tifoid ateşle karakterize ciddi infeksiyonlardır. • Minör Salmonellozis Diğer tüm Salmonella'lardan ileri gelen infeksiyonlardır. İnsan ve hayvanlarda görülürler. Genellikle toxi-infeksiyöz karakterde hastalık • Kontaminasyon daima sindirim yoluyla olur. Organizmada etkenin entero-invazif yayılması sonucu organlarda da lokalize formlar artritis, meningitis ve hepatitis şekillenebilir. • Günümüzde Salmonella'ların tümünün patojenik olduğu, ciddi bozukluklara neden olduğu ve oluşan tablonun şiddetinin alınan bakteri miktarıyla ilişkili olduğu bilinmektedir. • Kanatlılarda Salmonellozis'e neden olan türlerin en önemlileri • ve • İlk üçetken genellikle sadece kanatlılarda etkili olmasına rağmen, ve zoonotik önemi vardır. • İnsan Salmonellozis'inin %70'e yakını bu paratifo etkenlerinden ileri PULLORUM HASTALIĞ ĞI VE KANATLI Tİ İFOSU FOSU Pullorum disease, Pullorum seuche, Pullorose; Fowl typhoid, Hühner typhus, Typhose aviaire13 •Salmonella içerisindeki etkenlerden pullorum hastalığının, kanatlı tifosunun etkeni olarak bilinmektedir. •Ancak sahada pullorum hastalığının çok az görülmesi ve iki etkenin farklıtürlerden ziyade biyovar olarak değerlendirilmesi bu iki hastalığın birlikte nitelendirilmesine yol Etiyoloji •Hareketsiz Salmonella'lar •Biyokimyasal özellikleri açısından birbirlerine çok benzerler.– dulsitolu va maltozu fermente etmesine rağmen, dulsitolu ve maltozu ayrıştıramaz.– ornitin dekarboksilaz testinde negatif, ise Epizootiyoloji • ve infeksiyonlarıbaşta tavuk olmak üzere hindi, bıldırcın, güvercin, serçe ve papağanlarda görülür. •Bunun yanısıra pullorum infeksiyonlarının kanaryalarda, kanatlı tifosunun ise devekuşlarında da görüldüğübildirilmiştir. • doğal veya deneysel olarak kanatlı türlerinden başka şempanze, tavşan, kobay, şinşilla, domuz, kedi, tilki, köpek, mink ve sığırda da görülebildiği, buna karşın insanda nadiren bu etkene ait infeksiyon saptandığı yine literatür kayıtlarından •Tavuk ırkları arasında da infeksiyona duyarlılık derecesi değişmektedir. •Hafif ırklar, özellikle, Leghorn'lar ağır ırklara göre daha dirençlidirler. •Pullorum hastalığı genellikle gençlerdegörülmesine rağmen, erginlerde de zaman zaman görülebilmektedir. •Kanatlı tifosu ergin hastalığı olarak kabul edilmesine karşın, gençlerde, özellikle ilk bir aylık civcivlerde %26 mortalite oluşturabilmektedir. •Dolayısıyla gençlerin erginlere göre, dişilerin de erkeklere göre hastalığa daha duyarlıolduğu •Bulaşma kaynağını genellikle infekte yani taşıyıcı kanatlılar teşkil eder. •Dolayısıyla bu hayvanlara ait infekte yumurtalarkuluçka için kullanıldığında hastalığın en temel şekli olan vertikal bulaşma söz konusudur. •Genellikle hasta veya portör hayvanlar %30 civarında mikroplu yumurta çıkarırlar. •Bu yumurtalardan civciv çıkma olasılığı azalmasına rağmen embriyo döneminin kayıplarından sonra, çıkabilen civcivler portör olarak mikroorganizmalarıdiğerlerine bulaştırır. •infekte kanatlılara ait dışkılar da bir bulaşma kaynağıdır. Bununla kontamine yem, su ve altlık ve ayrıca bunlarla uğraşan çalışanlar ve bunlara ait ekipmanlar etkenlerin kanatlılara bulaşmasını dolayısıyla, horizontal bulaşmayı kolaylaştırır. •Ayrıca mekanik bulaşmada vahşi kuşların, rodentlerin ve sineklerin de Semptomlar •Genellikle pullorum gençlerin, kanatlı tifosu ise erginlerin hastalığı gibi düşünülse de, vertikal bulaşma çok önem taşıdığı için civciv ve gençpiliçlerde aynı klinik belirtiler görülür. • İnfekte yumurtalarda çıkış mümkün olsa bile kısa sürede civcivlerde ölümler izlenir. Ya da halsiz, zayıf civcivler görülür. •Kloakaları kirli ve beyaz renklidir. •Bazı durumlarda ise ölümlere daha sonraki haftalarda, genellikle de 2. ve 3. haftada rastlanır. •Hastalık, solunum belirtileri, düşkünlük ve beyazımtırak bir ishalle seyreden septisemik form halindedir. •Civcivler şaşkın bir şekilde kenarlara çekilmişlerdir. •Halsizlik göze çarpar. •Perakut seyrettiği durumlarda artritis ve omfalitis de görülebilir. •Nadiren körlük, eklemlerde şişlik ve buna bağlı topallık da •Ergin hayvanlarda genellikle semptom görülmez. •akut olgularda halsizlik, düşkünlük, yumurta veriminde düşüş, ilk günlerde ateş, iştahsızlık ve 10 gün içinde de ölüm izlenebilir. •kronik olgularda bu semptomları izlemek mümkün değildir. Buna karşın lokalize formları görülür. Ovaritis, salpingitis ve özellikle de yumurtanın karın boşluğuna düşmesine bağlı bozukluklar söz konusu olur. •Etkenin virulansına ve sürünün direncine göre pullorumda mortalite %0-100, tifoda ise %10-93 arasında değişmektedir. •Morbidite mortaliteden daha yüksektir. •Genellikle de hastalığı geçiren hayvanlar portör olarak kalırlar ve hastalık için bulaş kaynağını •Nekropside, perakut infeksiyonlardan ölen hayvanlarda herhangi bir bulgu görülmeyebilir. •Akut infeksiyonlarda ise karaciğer, dalak ve böbrekler hemorajikgörünümlüolup karaciğerde küçük nekrotik odaklar göze çarpar ve karaciğer hipertrofiktir. •Asites gözlenebilir. •Civcivlerde yumurta sarısı genellikle emilmemiştir. •Böbrekler solgun ve ürat karistalleriyle doludur. Rektum, ishale eklenen ürat nedeniyle beyazımtırak bir sıvı ile dolu olup genişlemiştir. •Ergin hayvanlarda daha çok lokalize formlar şekillenmiştir. •Karaciğer hipertrofik olup, yeşilimsi bronz renkte gevşek bir kıvamda görülür ve kolayca parçalanabilir. •Safra kesesi genişlemiş ve içi safrayla doludur. •Özellikle dişilerde ovarium foliküllerinde lezyonlar görülür. Ovidukt lumeni kazeöz bir içerikle doludur. •Buradaki dejeneratif bozukluklara bağlı peritonitis, hatta daha ileri durumlarda perikarditis dikkati çeker. •Erkeklerde de testislerde beyaz odak ve nodüller görülür. Nadiren de olsa hava keselerinde kazeöz granülomlara rastlanabilir. •Hindi ve ördeklerde de tavuklardaki tablolara benzer görünümler söz Teşhis 1-Klinik ve nekropsi bulguları • ve ileri gelen infeksiyonlarda klinik ve nekropsi bulgularıyla kesin teşhis konulamaz. •Her iki etkenden ileri gelen tablolar birbiriyle karışabildiği gibi, •pastörollozis, kolibasillozis, paratifo infeksiyonları, mikoplasmozis, aspergillozis ve Newcastle hastalığıile karışabilir. •Bu nedenle laboratuvar muayenelerinin 2-Laboratuvar muayeneleri • İnfeksiyonun mikrobiyolojik teşhisi için yeni ölmüşveya agoni halindeki hayvanlar, serolojik teşhis için ise, hayvanlardan kan veya kan serumu laboratuvara gönderilmelidir. a Bakteriyoskopi b Kültür Bakteriyoskopide yararlanılan organlardan aseptik koşullarda kanlı agar, Mac Conkey agar, agar gibi besiyerlerine ekimler yapılarak 37°C'de 24- 48 saat inkube edilir. Dışkı materyalinden ekim yapılıyor ise, zenginleştirme yöntemlerinden yararlanılmalıdır. Zenginleştirme sonrası yine aynıbesiyerlerine ekimler yapılır. Üreyen koloniler etiyoloji bahsında verilen biyokimyasal testlerle incelenerek identifikasyona gidilir. Ayrıca üreyen kolonilerin Salmonella cinsine ait olup olmadığıSalmonella O-1 fajı kullanılarak konfirme c Serolojik testler İki amaçla serolojik testlerden yararlanılır. •Birincisi, üreyen kolonilerin identifikasyonunda, laboratuvarda bulunan grup spesifik serumlarla üreyen koloniler lam üzerinde aglutinasyona tabi tutulur, yani etkenin antijenik analizine yönelik bir identifikasyon yolu izlenebilir. • İkincisi ise, infeksiyonun olduğu düşünülen kümesteki hayvanlardan kan alınarak, serumu çıkarılır; standart ve varyant suşlardan hazırlanmış aglutinasyon antijenleri kullanılarak hasta veya portör hayvanlar tesbit edilir. Bu amaçiçin lam aglütinasyon RP, tüp aglütinasyon TA ve mikroaglütinasyon MA testleri kullanılmaktadır. Lam aglutinasyon testinde tüp aglütinasyon antijenine göre 50 kat konsantre ve kristal violet ile boyalı, mikroaglutinasyon testinde ise Safranin-O ile boyalı antijenlerden yararlanılmaktadır. Ayrıca hindilerde kullanılamayan taze kanla yapılan aglütinasyon WB testi de tavuklarda serolojik taramalarda kullanılmaktadır. d Hayvan deneyi Salmonella etkenlerinin kontamine materyalden izolasyonu amacıyla veya bazı özel çalışmalarda civciv, tavuk veya tavşanlar deney hayvanı olarak Sağaltım •Damızlık yetiştirmelerin dışındaki kanatlılara kinolonlarNalidiksik asit ve enrofloksacin gibi, aminosidler, betalaktamazlar amoksicillin, ampisilin vb., tetrasiklinler ve furazolidon grubu ilaçlar verilebilir. • Koruma ve Kontrol •Uzun yıllardan beri tavuk ve hindi kümeslerinde pullorum hastalığı ve tavuk tifosu ile ilgili kontrol çalışmaları yapılmaktadır. • İşletmelerde temel programların uygulanması ile hem tavuk tifosu hem de pullorum hastalığı azaltılmıştır. •Bu hastalıklarda en basit uygulamalar, damızlık kümeslerin Salmonella gallinarum ve Salmonella pullorum'dan ari olarak yetiştirilmesi ve bu sürülerden elde edilen civcivlerin indirekt ve direkt olarak bu organizmalarla temasının önlenmesini • A-Kümes idaresi ile ilgili işlemler • İnfeksiyon etkenlerinden korunmada en etkin yöntem ve un kümese girişinin önlenmesidir. •Bu iki hastalığın yayılmasında vertikal bulaşmanın önemli rol oynaması nedeniyle kuluçkaya konulan yumurtaların tavuk tifosu ve pullorum hastalığıyönünden ari olması gereklidir ve sadece böyle yumurtalar kuluçkaya gönderilmelidir. •Ulusal kontrol programlarında, tavuk ve hindi damızlık kümeslerinin ve bunların civcivlerinin iki hastalık yönünden ari oldukları belirlenmelidir. • ve primer konakçılarıtavuk ve hindilerdir. •Serbest yaşayan kuşlar ve diğer kanatlılar infeksiyonun büyük bir rezervuarı •Pullorum hastalığının ve tavuk tifosunun önlenmesinde manegement uygulamaları tam olarak yapılmalı ve taşıyıcılar düzenli olarak ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için, 1. Civcivler ve gençkanatlılar pullorum ve tavuk tifosundan ari kaynaklardan sağlanmalıdır. 2. Hastalıktan ari olan sürüler ile ari olduğu bilinmeyen sürüler ve diğer kanatlılar birbirleri ile karıştırılmamalıdır. 3. Civcivler ve diğer gençkanatlılar iyi temizlenmişortamlara konulmalıdır. 4. Civcivler ve diğer gençkanatlılar ısı işlemi görmüşyemlerle beslenmelidir ve yem katkılarındaki salmonella kontaminasyonları bu şekilde azaltılmalı veya salmonella ile kontamine yem 5. Dışarıdaki kaynaklardan salmonellaların girişinin önlenmesi için biyogüvenlik uygulamaları eksiksiz yerine getirilmelidir. Bu amaçla, a Serbest yaşayan kuşların veya düşük olsa dahi, kümeslere bu kuşların girişi önlenmelidir. b Rat, fare, tavşan, kedi, köpek ve zararlı böcekler salmonella taşıyıcısı olabilirler. Bu nedenle kümeslere kemiricilerin girmesi önlenmelidir. c İnsekt kontrol programı önemlidir ve özellikle ev sinekleri, kanatlı bitleri ve zararlı böcekler kümese girmeleri önlenmelidir. Bu zararlı böcekler salmonella ve diğer kanatlıpatojenleri için taşıyıcı olabilirler. d Hayvanlara mutlaka temiz su sağlanmalı ve içme sularıklorlanmalıdır. Bazı bölgelerde yüzey sularının toplanarak bir gölet oluşturulması oldukça tehlikelidir. e Mikroorganizmaları içeren mekanik taşıyıcılar, insanların çizme ve elbiseleri olduğu kadar ekipmanlar, arabalar, taşıma kasaları önemlidir. Her aşamada cansız taşıyıcılar ile etkenlerin kümese girişleri önlenmelidir. f Tüm ıskarta ve ölühayvanlar bölgeden B-Portörlerin ayıklanması •Pullorum hastalığının kontrol programının oluşturulmasında infekte tavukların belirlenmesi için tüp aglutinasyon testi 1913 yılında geliştirilmiştir. Bu reaktörlerin belirlenmesi ve uzaklaştırılması ile kümeslerden hastalığın elimine edilmesi için kullanılmalıdır. •Saha sonuçları, tek test kullanılımının reaktörlerin uzaklaştırılması ve kümeslerden infekte tavukların tamamıyla elimine edilmesi için yeterli olmadığınıgöstermiştir. Böyle sonuçlar üçmuhtemel nedenden dolayı gerekli katkıyı sağlayamamaktadır. 1 İnfekte hayvanlardaki serum aglutininlerinin titresi inip çıkmakta ve değerlendirmede kriter titrelerdeki 1/25-1/50 seviyeleri belirli periyotlarda düşmektedir. 2 İnfeksiyon ile aglutininlerin gelişmesi arasında belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. 3 Reaktörlerin uzaklaştırılmasına rağmen, çevresel kontaminasyonlar şekillendiğinde, diğer hayvanlar için bir infeksiyon kaynağı •Serolojik teşhis amacıyla,tüp aglutinasyon TAlam aglutinasyon RP,kanla yapılan aglutinasyon WB mikroaglutinasyon MA testleri geliştirilmiştir. •Bu testlerin tümütaşıyıcıların saptanmasında etkindir. •MA testi, TA testine bağlı olarak geliştirilen ve ekonomide avantaj sağlayan bir testtir. •Tavuklarda bu testlerin dördüde kabul görürken WB testi hindiler için kullanılmamaktadır. •ELISA da pullorum ve tavuk tifosu için sürütaramalarında kullanılabilmektedir. •Serolojik olarak infekte olduğu belirlenen bir veya daha fazla reaktörden alınan materyallerin bakteriyolojik yönden incelenmesi ve bu muayenelerle infeksiyonun doğrulanması gereklidir. •Eğer kümeste şüpheli reaksiyonlar belirlenmişse, güçlüpozitif reaksiyon veren tavuklardan alınan materyaller laboratuvara gönderilerek yeniden test edilmeli ve dikkatli bir bakteriyolojik muayene yapılmalıdır. •Rutin testlerde, şüpheli veya atipik reaksiyonlar pozitif olarak değerlendirilmemelidir. Çünkübu reaksiyonlar veya dışındaki diğer bakterilerden de •Nonpullorum-nongallinarum reaktörler •Nonpullorum ve muhtemelen nongallinarum, reaktörler, ender olarak reaksiyonları yorumlamada probleme neden olabilir. Bunlar antijenleri ile ilişkili antijenlere sahip olan diğer bakterilerle infekte olan hayvanlardır. •Koliform, mikrokok ve streptokoklar özellikle de Lancefield Grup D'ye ait olanlar, tavuklarda nonpullorum reaksiyonlarının büyük bir oranından sorumludur. Ayrıca, Staphylococcus epidermidis, Micrococcus spp., Aerobacter aerogenes, Proteus spp., Arizonae, Providentia ve Citrobacter türleri de çoğu nonpullorum reaksiyonlarından sorumludurlar. •Diğer salmonellalar içinde özellikle Grup D'de bulunan de kros reaksiyona neden olmaktadır. •Bu faktörlerden dolayı ayrıntılı bakteriyolojik muayeneler, kümeste infeksiyonunun durumunu belirlemede sıklıkla kullanılan tek bağlayıcı ve genellikle ve tarafından oluşturulan infeksiyonlar arasında da tek ayrımlayıcı •Saha eradikasyonu Sahada hastalığı eradike etmede uygulanması gereken temel kurallar aşağıda sunulmuştur. 1. Pullorum ve Tavuk tifosu bildirimi zorunlu olmalıdır, 2. Hastalık çıkan yerlerde karantina uygulanmalıdır ve infekte kümese ait hayvanlar denetim altında kestirilmeli ve satışa sunulmalıdır, 3. Tüm hastalık vakaları resmi idare veya yerel idare tarafından araştırılmalıdır, 4. İthal edilen kanatlılar ve yumurtaları bu hastalıktan ari olmalıdır, 5. Pazarda satılan kanatlılar bu hastalıktan ari olmalıdır, 6. Damızlık kümesler ve kuluçkalar pullorum-tifo kontrol programları çerçevesinde kontrol edilmelidirler. •Türkiye'de Tavukların Salmonellozis'i 3285 sayılı Hayvan Sağlığıve Zabıtası Kanunu'na göre "İhbarı Mecburi Hayvan Hastalıkları" kapsamında olup, damızlık kümeslerin Salmonella pullorum/gallinarum yönünden kontrolüde son olarak 1998'de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın çıkarmış olduğu "Kuluçkahane ve Damızlık İşletmelerinin Sağlık ve Kontrol Yönetmeliği ve Talimatı" ile Aşılama •Pullorumun ticari kümeslerden çoğunlukla eradike edilmesi ve eradikasyon programının mecburi uygulanması nedeniyle, pullorum hastalığının aşı ile kontrolünde aşıların üretimine ilgili az sayıda çalışma yapılmıştır. •Tavuk tifosu ise halen dünyanın bazı yerlerinde problem olmaya devam etmektedir. •USA'da lisans verilmiş herhangi bir aşısı bulunmamaktadır ve bazı ülkelerde kulanılan canlı modifiye aşılara da USA'da izin verilmemiştir. •Araştırıcılar ölüve modifiye canlı aşılar üretmişlerdir. •Bazı ülkelerde tavuk tifosu patlaklarında, 9R suşunun canlı oral veya mineral yağlı adjuvantlı veya adjuvantsız injektabl aşılarıkullanılmış ve farklı sonuçlar bildirilmiştir. Benzer olarak dış membran proteinlerinin, patojenik suşların içorganlara yerleşiminden 9R suşuna göre daha iyi koruma sağladığıbildirilmiştir. •Son yıllarda, tavuk tifosuna karşı aşılamada, mutant suşunun kullanımı ile bir virulens-plasmidinin çıkarılması sonrasındaki elde edilen suşundan ile infeksiyona karşı korumada ümit verici sonuçlar PARATİFO İNFEKSİYONLARI Paratyphoid infection, Salmonellosis, Salmonelloses •Genellikle S. arizona dışındaki hareketli Salmonella serotipleri, paratifo Salmonella etkenleri olarak tanımlanmaktadır. •Sadece kanatlı sağlığını tehdit etmeyen, özellikle gıda kaynaklı Salmonella infeksiyonlarının en önemli sorumlusu olarak da bilinen bu etkenler, son yıllarda oldukça dikkati Etiyoloji •Paratifo etkenlerinden en çok bilinenleri ve •Ancak bunlar kadar olmasa da S. montevideove S. thomson gibi bazı serotipler de hastalıkta rol oynamaktadır. •Paratifo etkenleri diye adlandırılan bu mikroorganizmalar Enterobacteriaceae familyasının Salmonella cinsine ait S. enterica subs. entrica'nın serotipleri veya serovardir. 40 Epidemiyoloji •Paratifo etkenleri konakçı spesifik olmadıklarından ve hiçbir hastalık belirtisi göstermeden dışkıyla etrafa saçıldıklarındantifoid etkenlere göre epidemiyolojileri daha kompleksdir. •Paratifo infeksiyonlarında infeksiyon kaynağını; kanatlılar, yem ve çevre olarak ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. •Civcivler yumurtadan çıktıkdan hemen sonra ağız yoluyla etkeni alabilirler ve dışkıyla yoğun bir şekilde saçarlar. •Kontamine yumurta kabuğundan, tüy ve tozlardan etkenin bu şekilde alınması, civcivlerin kuluçka makinalarında infekte olmasına, dolayısıyla da kuluçka makinalarının kontaminasyonuna yol açar. Böyle bir bulaşmayla şekillenen infeksiyon bir broylerin hayatı boyunca sürmekte ve aynı kümesteki hayvanlar arasında kros kontaminasyonlara neden olmaktadır. •Dışkıyla saçılmanın oranı bir çok faktöre bağlıdır. Antibiyotik, probiyotik ve büyütme faktörlerinin kullanımı bu saçılımı etkiler. Ayrıca paraziter infestasyonlar ve immun sistemi etkileyen Gumboro gibi hastalıklar da etkileyen faktörler arasında •Yem, paratifo etkenlerinin bulaşmasında en önemli bulaşma kaynağından biridir. •Özellikle balık unu kullanılan kanatlırasyonlarında, balık ununun havada kurutulması esnasında, yabani kuşların ve sürüngenlerin dışkı materyalleriyle kontamine olmasına bağlı olarak, konakçı spesik olmayan bu etkenlerin kanatlılara yemle bulaşması söz konusudur. •Yem, hazırlanma periyodunun dışında da, saklama koşullarının iyi olmaması durumunda da tehlike arzetmektedir. •Özellikle yem depolarındaki fare ve diğer kemiriciler bu etkenlerin •Bulaşmada çevreyle ilgili olarak kümesin bulunduğu bölgeninin iklimini unutmamak gerekir. Ilıman iklimli diğer kemiriciler ve sürüngenlerin girişini engelleyemez. •Farelerle mücadelede kullanılan kediler de yine kontaminasyon kaynağıolabilir. •Ayrıca, hamam böcekleri, küçük yem kurtları, diğer hayvanlar, kümes personeli, ekipman, kanatlılar için kullanılan su da paratifo etkenlerinin bulaşmasında rol oynarlar. • İnsanlara bulaşma gıda kaynaklı kanatlı ürünleriyle et ve yumurta olmaktadır. •Paratifo etkenlerini taşıyan kanatlılar, dışkı ile etkeni saçtıklarında, özellikle tüy ve derilerinin kontaminasyonuna neden olurlar. •Kesimhanelere sevk sırasında taşıma kapları da bu bulaşmadan etkilenir. •Bir sürüde %5'den az bir infeksiyon oranının %50-100'lük bir karkas kontaminasyonuna yol açtığı belirlenmiştir. •Kesimhanelerdeki haşlama tanklarının, dışkıyla kontamine olması ya da içorganların çıkartılması esnasındaki yırtılmalar, karkas kontaminasyonunun en önemli nedenleridir. Bu tür bulaşık tavuk etlerinin iyi pişirilmeden tüketilmesi insanlar için en önemli hastalık •Kanatlı paratifo infeksiyonlarının patogenesisi, insanlardaki S. typhi ve tavuklardaki gibi 'tifoid' infeksiyonlardan farklılık göstermektedir. •ergin kanatlılarda şiddetli sistemik tablolara rastlanmaz. •Klinik tablolar sadece civcivlerde görülmektedir. •Genellikle de civcivlerde infeksiyona ağız yoluyla alınan serotipinin bağırsak cidarından invaze olarak retikule-endotelyal sisteme geçmesiyle intra selüler üreme gerçekleşir ve ölüm şekillenir. –Enteritis çok belirgin değildir. –Birkaçgünlükten büyük kanatlılarda, bağırsak florasının gelişmesine bağlı olarak etkenin üremesi fazla olamamaktadır. –Ayrıca, invaze olan mikrooganizmalara, makrofaj engeli de söz konusu olunca, infeksiyona bağlı ölüm meydana •Yumurtacıırklarda, etkenin lokalizasyonu seksüel olgunlaşmanın başlangıcında reproduktif kanala, özellikle, ovaryum ve ovidukta olmaktadır. Bu nedenle ve yumurtayla saçılımıönem kazanmakta ve ayrıca, yumurtlama sırasında yumurta kabuğunun dışkı ile kontaminasyonuna bağlıolarak da, yumurta etkenle bulaşmaktadır. •Konakçıya adapte olmayan paratifo etkenleri, hastalık belirtisi meydana getirmeden, kanatlıların kolonize oldukları sindirim kanalından dışkıyla saçılarak karkas kontaminasyonuna neden olup, insan gıda zincirine girerler. Kontamine yumurtalar da çiğ tüketildiği mayonez, krema takdirde aynı tehlikeyi Semptomlar •Klinik belirtiler çok tanıtıcı değildir. •Civcivler ilk 24 saat içinde hastalanırlar. •Mortalite %10 civarında iken, şiddetli olgularda %80'lere ulaşır. • İnfeksiyona karşı direnç, makrofajların şekillenmesine bağlı olarak, ilk günlerden sonra süratle artar. •Genellikle hastalarda, su tüketiminde azalma, iştahsızlık, tüylerde karışıklık, artan derecede ishal görülür. Kloaka etrafındaki tüyler kirlidir. •Ölüm genellikle 4-10 gün içinde şekillenir. •Hastalığı atlatan kanatlılar gelişme geriliği gösterir. •Nekropside civcivlerde, yüksek oranda emilmemiş yumurta sarıkesesi görülür. Ayrıca, karaciğer, dalakta büyüme ve küçük nekroz odaklarına rastlanır. •Perikarditis ve polyserositisin yanısıra, artritis ve sekumda kazeöz karakterli eksudat birikimi de Teşhis • 1-Klinik ve nekropsi bulguları Hastalıkta şekillenen klinik ve nekropsi bulguları tanıtıcı değildir. Bir çok bakteriyel ve viral hastalığın belirtileriyle karışır. • 2-Laboratuvar muayeneleri Bu amaçiçin yeni ölmüş veya hasta hayvanlardan organ materyalleri alınıp, süratle laboratuvara gönderilmelidir. • a Bakteriyoskopi Organlardan yapılan preparatların Gram boyama yöntemiyle boyanmasında Gram negatif etkenlerin görülmesi bu infeksiyonu düşündürür. • b Kültür Organlardan direkt ekimler, dışkıdan ise zenginleştirme yöntemleri uygulanmalıdır. Diğer Salmonella etkenlerinin teşhisinde uygulanan yol izlenmeli, biyokimyasal testler yeterli olmadığında, faj tiplendirme ve üreyen etkenlerin antijenik özellikleri incelenmelidir. • c Serolojik Testler Yine diğer Salmonella izolasyonlarında olduğu gibi canlı hayvanlara ait kan serumlarında serolojik incelemeler yapılabilir. • d Hayvan Deneyi Kontamine materyalden etken izolasyonu ya da patojenite denemeleri gerektiğinde, civcivler veya diğer deney hayvanları Sağaltım •Paratifo infeksiyonlarında tedavi sıklıkla kullanılmamasına karşın, bu konu hala tartışılmaktadır. •Antibiyotikler, Kuzey İrlanda'da broyler damızlık ve broylerlerde görülen için kontrol programlarının bir parçası olarak tedavi edici ve profilaktik olarak kullanılmaktadır. •Polimiksin B sülfat ve trimethoprim kombinasyonları civcivlerde koruyucu ve iyileştirici olarak kulanılmaktadır. Farklıantimikrobial ajanlar arasında tetrasiklinler, neomisin, basitrasin ve sulfa grubu yumurtacı hayvanlar hariç ilaçların kanatlılarda düzenli olarak kullanılabileceği bildirilmektedir. Enjektable gentamisin ve spektinomisin özellikle hindi palazlarında kuluçka kaynaklı sarı kesesi infeksiyonlarının kontrolünde önerilmektedir. • İçme suyu ile veya yem katkısı olarak kullanılan antibiyotikler, infeksiyonlarını tedavi etmekte kullanılmış ve kloakal svablarla bu kullanımlardan sonra bir azalma saptanmıştır. Fakat araştırıcılar bu işlemlerin sınırlı bir etkiye sahip olduğu Koruma ve Kontrol •Kanatlıları, paratifo PT infeksiyonlarından korumak için kritik kontrol noktalarının oluşturulmasındaki gösterilen çabalar salmonellaların kümese giriş kaynaklarının farklılık göstermesinden dolayı yetersiz kalmaktadır. •Etkili kontrol ve koruma programları, bir çok faktörüiçermelidir. •Yumurta, civciv veya tavuklar sadece Salmonella-ari damızlık kümeslerden alınmalıdır •Kuluçkalık yumurtalar tam olarak dezenfekte edilmeli ve sanitasyon standartlarına göre kuluçkaya konulmalıdır. •Kümesler tamamıyla önerilen şekilde temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. •Rodent ve insekt kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır.•Biyogüvenlik tam olarak uygulanmalı ve kümesler arasında ve dışarıdan Salmonellaların girişi engellenmelidir. Damızlık hayvanlara sadece peletlenmiş ve hayvansal protein kaynağı içermeyen yemler verilmelidir. •Salmonella infeksiyonlarıyla mücadelede sağaltıma ek olarak yarışla dışlama competitive exclution, CE kültürleri veya aşı uygulanabilir. 49 •Competitive exclusion CE, Yarışmacı dışlama •Kuluçkadan yeni çıkmış civcivler PT infeksiyonuna oldukça duyarlıdır, fakat çok çabuk bir şekilde dirençli hale gelirler. Salmonellaya duyarlılığında bu yaşa bağlı azalma, çevreden koruyucu intestinal floranın kazanılması ve bağırsaklara yerleşmesidir. Diğer bağırsak bakterilerinin salmonellalar üzerine inhibitör etkisinin ortaya konulması ile bu temele dayanan ve "yarışmacı dışlama" olarak isimlendirilen tedaviler geliştirilmiştir. CE uygulamaları salmonellaların bağırsak kolonizasyonunun azaltılması amacıyla kanatlılara, tanımlanmışveya tanımlanmamış bakteriyel kültürlerin verilmesi işlemini kapsamaktadır.•Salmonella tedavisinden sonra CE preparatlarının kullanımıtavuklarda tam olarak intestinal floranın oluşturulmasınedeniyle, Salmonellaların bağırsaklara yeniden kolonizasyonunu etkin bir şekilde azaltmaktadır. •Bazı durumlarda, CE kültürleri ile tedavi Salmonella infeksiyonundan kurtulmak için de Aşılama •PT infeksiyonuna duyarlı kanatlılarda hem inaktif, hem de canlı aşılar kullanılmıştır. •Canlı Salmonella aşıları daha iyi bir koruma sağlamasıve konakçı immun sisteminde daha uzun süreli kalıcıolması nedeniyle ölü aşılara göre daha fazla etkindir. • İnaktif aşılar özellikle hücresel tipte immun yanıt oluşturmada zayıf kalmaktadır. •Canlı ve inaktif aşılar Salmonellalara karşı koruma sağlasalar da tam bir korunmadan söz etmek mümkün nedenle de mutlaka Salmonellaların kümeslere girişlerinin önlenmesi gereklidir ve aşılar sadece CE'de olduğu gibi Salmonella infeksiyonlarınıazaltmada •Son yıllarda kanatlılarda ölü aşılar bakterin özellikle de ile ilgili olarak yeniden güncellik kazanmıştır. •Salmonella dış membran proteinlerinden hazırlanan subunit aşılar, hindilerde ve infeksiyonlarına karşı etkin •Canlı atenüe aşıların immun sistemi yeterince uyarmak için dokularda kalıcı olmaya gereksinimi vardır. Fakat avirulent olmalıve sonuçta aşılanan hayvanlardan elimine edilebilmelidir. •Atenüe PT salmonella aşılarının tavuklarda koruyuculukları test edilmiştir. aroA-mutantının oral veya kasiçi olarak uygulanması, deneysel infeksiyonu sonrasında dışkı ile salmonella çıkarımının azaldığı, içorganlarda invazyonun engellendiği ve horizontal bulaşmanın düştüğüsaptanmıştır. Bu korumanın aşı ile, aşı suşunun inokule edilmesinden 23 hafta sonraya kadar devam ettiği bildirilmiştir. Bu mutant suşla yapılan oral aşılamalarda, karşı çapraz korunma sağlanamamıştır. • bağırsak kolonizasyonuna ve iç organlara invazyonuna karşı güçlü bir koruma sağlamış ve ayrıca diğer erogruplardaki salmonella infeksiyonlarına karşı farklı seviyelerde koruma sağladığı ARİZONA İNFEKSİYONLARI Arizonosis, Aviàre arizonosis, Arizonoses •Arizona hastalığı neden olduğu ve daha çok hindi palazlarında görülen akut septisemik bir Etiyoloji •Hastalık etkeni olan Salmonella enterica subsp. arizonae IIIa ve diarizonaeIIIb grupları içinde yeralan 300'den fazla serotipi olan bir türdür. •Antijenik yapısı yönünden "O" somatik ve "H" flagella antijenleri vardır. Salmonella'ların serolojik olarak formüle edilmesindeki genel kurallar arizona grubu için de geçerlidir. Şimdiye kadar 34 somatik, 43 flagella antijeni gösterilmiştir.•Isıya ve bilinen dezenfektanlara oldukça duyarlıdır. •Ancak kontamine suda 5 ay, kontamine yemde 7 ay canlı Epizootiyoloji • çeşitli kanatlı, memeli ve sürüngen türlerinde doğal olarak bulunabilir. Ancak kanatlılar arasında hindiler çok duyarlıdır. •Hastalık kaynağını vahşi kuşlar, sürüngenler, rat ve farelerdeki etken diğer Salmonella'larda olduğu gibi transovarien bulaşma vertikal ve fekalbulaşma söz konusudur. Etken fekal bulaşmayla yumurta kabuğundan penetre olabilmektedir. Ayrıca dışkı ile kontamine olmuş yem ve sularla da bulaşma • SemptomlarSemptomlar çok spesifik olmamasına rağmen özellikle civciv ve yarkalarda –halsizlik, •ishal, –paraliz –kloaka çevresinde–Körlük–beynin infekte olmasına bağlı konvülsiyonlar. •Nekropsi bulguları da çok tipik Teşhis • 1-Klinik ve nekropsi bulguları Hindilerde yüksek mortalite ve sinirsel belirtiler Arizonis yönünden şüphe uyandırır. Ancak paratifo infeksiyonları, Newcastle, Aspergillozis, vit. E eksikliğide gözardı edilmeden laboratuvara marazi madde gönderilmelidir. • 2-Laboratuvar muayeneleri • a Bakteriyoskopi Hasta veya ölen hayvanların içorganlarından yapılan preparatlar Gram boyama yöntemiyle boyanarak incelenirler. • b Kültür Bu amaçla yine hasta veya ölen hayvanların karaciğer, kalp, dalaklarından ekimler yapılıp yönünden değerlendirilir. • c Serolojik testler Arizonosisde serolojik testlerden kültürlerde üreyen etkenlerin identifikasyonu amacıyla yararlanılmaktadır. Polivalan antiserumları kullanılarak ilk aşamada üreyen etkenlerin diğer salmonella'lardan ayırt edilmesi Sağaltım •Kanatlı arizonosisinin sağaltımında furazolidon grubu ilaçlarla, gentamisin ve spektinomisin'denyararlanılmaktadır. Ayrıca kuluçka yumurtalarına da antibiyotik sağaltımı daldırma veya enjeksiyon yolu ile önerilmektedir. Koruma ve Kontrol •Vertikal yolla bulaşma önemli olduğu için, öncelikle damızlıkların ari olması gerekir. •kolay temizlenen ve dezenfekte edilen binalarda yetiştirmenin yapılması•kaliteli yem hammaddelerinin kullanılması, •kuluçkanın ve damızlıkların düzenli olarak mikrobiyolojik yönden kontrol edilmesi gerekir.•Aşılama çalışmalarına ait araştırmalar devam etmektedir. Ancak bir aşılama programı henüz oluşturulamamıştır. Bütün canlılarda olduğu gibi kuşlarda solunum yolu hastalıkları ile karşılaşabilirler. Solunum sisteminde bulunan hastalıklar sebebiyle kuşlar nefes alıp verirken güçlük çekerler. Böyle bir hastalığın daha fazla ilerlememesi için önlem almak gerekir ve gerçek bir tanı yapılabilmesi için veteriner hekimler ile görüşmek gerekir. Muhabbet kuşu, kanarya, papağan ve serçe gibi pek çok kuşta solunum yolu problemleri ortaya çıkabiliyor. Solunum yolu problemine yol açan hastalıklardan bazıları şunlardır; Nezle Astım Bronşit Bakteriyel solunum rahatsızlıkları Üst solunum yolu rahatsızlıkları Soğuk algınlığı Papağan ateşi Bu hastalıkların var olup olmadığını ancak bir veteriner hekim bilebilir. Hekim tarafından hastalığın teşhisi yapıldıktan sonra kuş için uygun olan tedavi yöntemi seçilecek ve kuş tedavi edilecektir. Kuşta bulunan rahatsızlığın ileri boyutlara var maması için bir an önce teşhis koyması gerekiyor. Özellikle son zamanlarda kuşlarda solunum problemlerinin çok daha fazla etkili olduğunu ifade edebiliriz. Peki, son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan kuşlardaki solunum problemleri nelerdir? İşte merak edilen ayrıntıların tamamı! Nezle veya soğuk algınlığı sebebiyle bronşit hastalığı ortaya çıkıyor. Kuşum soğuk algınlığı ya da nezle hastalığının iyileşme memesinden sonra daha ağır bir eve olan bronşit hastalığı meydana geliyor. Kuşun hızlı hızlı nefes alma ve nefes alırken hırıltı sesi çıkarması bronşit hastası olduğuna yorumlanabilir. Bronşit izlendiğinde kuşta yüksek ateş meydana gelecektir. Veteriner hekimin vermiş olduğu vitaminler ve ilaçlar ile kuş bu hastalığı rahatça atlatabilir. Gözlemlenen solunum yolu hastalıklarından bir tanesi de astım. Farklı nedenlerden dolayı meydana gelen astım hastalığı bir an önce tedavi edilmesi gereken problemler arasında bulunuyor. Bakımsızlık, hava kirliliği ya da soğuk algınlığı bu hastalığa sebep olabiliyor. Kuşta ötmeye karşı bir isteksizlik varsa, sesi gür bir şekilde çıkmıyorsa ve nefes alıp verirken güçlük yaşayıp hırıltı çıkarıyorsa bu hastalık var demektir. Papağan ateşi de solunum yolu rahatsızlıkları arasında bulunuyor. Bu hastalık genellikle insanlardan kuşları bulaşıyor. En ağır hastalıklar arasında. Papağan ateşi kuşun hem alt hem de üst solunum yollarını etkiliyor. Kuşlarda iştah kaybı gözlenir ise hapşırma, öksürme ya da kilo kaybı, tüylerinde dökülmeler varsa bu hastalığın varlığından söz edilebilir. Kuşlarda Solunum Yolu Hastalıkları Tedavisi Kuşlarda görülen solunum yolu hastalıklarının en önemli sebebi kuşların üşümesidir. Bu sebepler yapılması gereken ilk şey öncelikle ortamı uygun ısıya getirmektir. Bununla beraber kuşa vitamin takviyesi yapmak uygun olacaktır. Veteriner hekim tarafından verilen kuşun suyuna damlatmak için vitaminler vardır. Bu vitaminleri tercih edebilirsiniz ya da kuşunuzun yemlerini vitamin değeri yüksek yemlerden tercih edebilirsiniz. Bu sayede kuşlarının hızlı bir iyileşme sürecine girecektir. Hastalığın geri dönüşü olmayacak şekilde ilerlememesi için belirtileri gördüğünüz anda kuşunuzu veteriner hekime götürmeniz gerekiyor. Veteriner hekim kuşunuza tanı koyarak en uygun ve hızlı şekilde tedavi yöntemlerini belirleyecektir. Aksi halde tablo daha da ağırlaşabilir ve kuşunuzu kaybedebilirsiniz. Veteriner hekimin uygun gördüğü yöntem ile tedavi şekline harfiyen uymanız gerekiyor. Solunum yolu rahatsızlıklarına daha hızlı atlatabilmek için ek takviyeler alabilirsiniz. Genellikle bu rahatsızlıkları hızlı bir şekilde gidermek için yem takviyeleri bulunuyor. Yem takviyeleri bir tür ilaç olmamakla beraber kuşunuzu güçlendirmek amacı ile yapılır. Kuşlar bakımsız bırakılmamalı ve rutin olarak temizlik kurallarına uygun şekilde temizlenmelidir. Kötü kokulara maruz kalan kuşlar daha çok solunum yolu hastalıkları ile karşı karşıya kalırlar. Geçmişte Türkiye&39;de salgın korkusunun adı; kızamık, boğmaca, sıtma, tüberküloz, iken, günümüzdeki salgın korkumuzun adı tamamen değişti ve tabloya AIDS, Hepatit, Kuş Gribi ve Kırım Kongo Ateşi hakim oldu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, hastalık ve ölüm tabloları incelendiğinde Türkiye'deki hastalık tablosunun tamamen değiştiğini söyleyerek “Geçmişte Türkiye'de salgın korkusunun adı; kızamık, boğmaca, sıtma, tüberküloz, iken, günümüzdeki salgın korkumuzun adı tamamen değişti ve tabloya AIDS, Hepatit, Kuş Gribi ve Kırım Kongo Ateşi hakim oldu” dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de son elli yılın hastalık tabloları incelendiğinde, bundan otuz yıl öncesine kadar zatürre, sıtma, tüberküloz, kızamık ve ishalle seyreden hastalıklar ilk on sıraya giren hastalıklar içinde sayılırken günümüzde ilk on sıraya giren hastalıklar içinde bu bulaşıcı hastalıkların adı bile geçmiyor” dedi. Prof. Dr. Akdur, günümüzde hastalıkların ilk on sırasında ise; kalp-damar hastalıkları, özellikle hipertansiyon ve damar setliği, kanser, metabolik sendrom, obezite yaşlılık sorunları ve kazalar gibi sorunların ön plana çıktığını; gerek hastalıklar gerekse ölümler açısından tabloya bu görüntünün hakim olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akdur şunları söyledi “Bundan kırk elli yıl önce bulaşıcı hastalıkları denildiğinde Türkiye'de; difteri, boğmaca , tetanos, kızamık, kolera, dizanteri gibi hastalıklar akla gelmekte ve tabloya bu hastalıklar hakim olmakta idi. Çoğu aşı ile korunabilen bu hastalıkların artık adı bile anılmıyor ve neredeyse sahneden tamamen silindi. Günümüzde bulaşıcı hastalıkları denildiğinde AIDS, Kırım Kongo Ateşi, Sars, kuş gribi gibi yeni enfeksiyon hastalıkları akla gelmekte ve tabloya tamamen bu hastalıklar hakim oldu.” -50 YIL ÖNCE BEBEK ÖLÜMLERİ VARDI, ŞİMDİ YAŞLI ÖLÜMLERİ VAR- Prof. Dr. Akdur, 50 yıl öncesine göre ölüm tablosunda da değişiklikler yaşandığına işaret ederek “Bundan elli yıl önce ölümler içinde genç yaş ölümleri özellikle de bebek ölümleri tabloya hakim iken artık günümüzde yaşlı ölümleri tabloya hakim oldu” dedi. Geçmişte bebek ölümleri içinde zatürree ve ishal ölümlerinin önemli bir paya sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akdur, “Artık günümüzde bu nedenlerle ölümler azaldı. Yerini yeni doğan ve doğumdan gelen anomalilere bağlı ölümlere bıraktı” dedi. Erişkin ölümlerinde ise eskiden tüberküloz, zatürree gibi hastalıkların önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akdur, “Günümüzde ise erişkin ölümlerinin en önemli nedeni kap-damar hastalıkları, kanser ve kazalardır. Ölüm nedenleri içinde enfeksiyon ölümleri sahneden çekilirken, tabloya kalp damar hastalıkları ve kanser hakim olmaya başladı” diye konuştu. Prof. Dr. Akdur şöyle devam etti “Türkiye'de bundan elli yıl öncesine göre ölüm oranları çok daha düşük. Azalma ise daha çok genç nesil ölümlerinde kendini gösteriyor. Özellikle beş yaş altı, yani çocuk ve bebek ölümlerinin önlenmesine bağlı. Buna karşılık yaşlı ölümleri, bir başka söylemle 65 yaş üstü ölümlerinin tüm ölümler içindeki payı hızla artıyor. Ölüm tablolarındaki temel değişikliklerden biri de ölüm nedenlerinde meydana gelmektedir. Geçmişte enfeksiyon hastalıkları ve benzeri önlenebilir nedenlerle meydana gelen ölümler tüm ölümler içinde önemli bir paya sahip iken, bu pay hızla azalmıştır. Buna karşılık kalp damar hastalıları, nsere ve kazaları gibi nedenlerle ölümlerin tüm ölümler içindeki payı hızla artmaktadır.” Salmonella gıda kaynaklı sindirim sistemlerinde çeşitli hastalıklara neden olan bir bakteri grubudur. Sarmonella türünü göre kendi geçer yada antibiyotikle destek tedavisi İyi Gelir?Ne İyi Gelmez?İlaçlarıAmeliyatıGebelikteÇocuklardaBebeklerdeHangi DoktorTümüSalmonella Nedir?Salmonella, bakterilerden bir grubun adıdır. Salmonella bakterisinin 2500 tane alt grubu vardır. Kabaca kendi içerisinde tifoidal ve non-tifoidal olarak iki gruba ayrılır. Tifoidal olanlar salmonella typhi ve salmonella paratyphi sadece insanı konak olarak kullanılır. Non-tifoidal salmonellalar, hayvan ve insan sindirim sisteminde yaşar ve dışkı ile atılır. Non tifoidal olanlarda salmonella enteridis en sık gastroenterit midede ve bağırsakta iltihaplanma, enterokolit ince bağırsakta ve kalın bağısakta iltihaplanma, besin zehirlenmesi, tifo hastalığı enterik ateş gibi hastalıklara sebep olur. Tifoidal olanlar salmonella typhi ve salmonella paratyphi tifo hastalığına sebep olur. Non tifoidal olanlar gastroenterit, enterokolit, besin zehirlenmesine sebep olurlar. Bulaş yolları kümes hayvanları ve insanlardır. Az pişirilmiş et, tavuk, yumurta ve yumurta ürünleri hastalığın bulaşma yollarıdır. Özellikle salmonella enteridis’te yumurtaya bağlı salgınlar görülebilir. Salmonella BelirtileriTifoidal ve non tifoidal olarak ayrılan salmonella hastalıklarının, non tifoidal kısmında vücuduna bakteri giren kişilerde belirti görülmeyebilir. Hastalığın kuluçka süresi 6 saat ila 2 güne kadar uzayabilir. Kümes hayvalarının etinden, yumurtasından bulaşan bu bakteri insanda bağırsaklara yerleşir. Bağırsaklardan zehirli madde yaymaya zehirli madde yayılmaya başladığı zaman şu belirtiler ortaya çıkmaya başlarMide bulantısı, kusmaAteşKarın ağrısıSulu İshalKanlı ishal dizanteriform ishal daha sonra görülmeye titremeBaş ağrısıTifoidal salmonellada enterik ateş tifo hastalığı görülür. Kuluçka süresi 2 haftadır. Belirtileri haftadan haftaya değişiklik haftada görülen belirtilerGribe benzer belirtiler baş ağrısı, kırgınlık ateş gibiHastanın gövdesinde gül lekeleri denen döküntüler sürekli yükselen ateş haftada görülen belirtiler41 dereceye kadar yükselmiş ateş ateş düşürücülere cevap vermez.Yüksek ateşe rağmen kalp atım hızı düşmüştür. rölatif bradikardiBeyaz küre sayısı düşer lökopeniNabızların biri kuvvetli biri zayıf atarDalak büyümesiBağırsağa komşu lenf bezlerinde şişmeÜçüncü haftada görülen belirtilerAteş düşmeye başlarBakteriler vücuttan atılmaya başlarSalmonella Nedenleri Nelerdir?Non tifoidal salmonellada az pişmiş et, kümes hayvanları eti, yumurta ve yumurta ürünlerinde bulunan bakteri insana bulaşarak sindirim sistemi hastalıklarına sebep olur. Bakteri bulaşmış suların içilmesi ya da eline bakteri bulaşmış kişinin elini yıkamadan besin hazırlaması ve bunu insanların yemesi, bakterinin bulaştığı muhabbet kuşu, güvercin gibi kuş türleri, sürüngenlere dokunup elin ağza götürülmesi hastalığa neden salmonellada insan tek konak canlıdır. İnsan dışkısıyla atılan bakteri diğer insanlara bulaşabilir. İnsan dışkısının bulaştığı suların içilmesi, bu sularla meyve ve sebzelerin yıkanması, tuvalet sonrası ellerini yıkamayan kişilerin bakteriyi yiyeceklere bulaştırması hastalığa neden olabilir. Hijyene dikkat edilmeyen ülkelere seyahat etmek, mide asidini azaltan ilaçlar kullanmak, sindirim sistemindeki kronik hastalıklar, son zamanlarda kullanılan antibiyotikler bağırsaktaki yararlı bakterilerin ölümüne sebep olur, AİDS gibi bağışıklık sistemi hastalıkları da hastalığa yakalanma riskini arttırır. Salmonella TeşhisiNon tifoidal salmonellalarda teşhis, belirtiler ve hasta hikayesi ile mesela hasta birkaç saat önce tavuk yemiştir ve dışkı örneğinden bakterinin üretilmesi ile konur. Bakteriler hareketlidir, laktoz şekeri kullanmazlar ve hidrojen sülfit H2S üretirler. Eğer bakteri kana karışmışsa kan örneği alınıp bakteri kanda da hastalığında ilk haftada teşhis, kandan ve kemik iliğinden alınan örneklerde bakteri üretilmesidir. Sonraki haftalarda dışkıda ve idrarda bakteri aranır. Salmonella hidrojen sülfit H2S üretir. Gruber Widal tüp aglütinasyon testi ile bakterinin proteinlerine karşı vücutta üretilen antikorlar araştırılır. Belirtiler geçtikten sonra dışkıda bakteri saptanan kişiler salmonella taşıyıcısı olurlar. Bakteri safra kesesinde oturur, kadınlarda taşıyıcılık sıktır. Mesanede bakteri taşıyıcılığı görülen hastalar da TedavisiNon tifoidal salmonellanın sebep olduğu gastroenterit, enterokolit, besin zehirlenmesi genelde 1 haftaya kadar kendiliğinden iyileşir. 10 güne kadar da ishal kesilir. Bazı hastalarda bağırsak hareketlerinin normale dönmesi aylar alabilir. Belirtilerin şiddeti azaltmak için hastaya destek tedavisi verilir. Yani ateşi varsa ateşi düşürülür, ishali varsa kaybettiği su yerine konur, sıvı tedavisi verilir, ishal kesen ilaçlar verilir. Antibiyotik tedavisi önerilmez. Çünkü hem hastalığa olumlu etkisi yoktur hem de bakterilerin antibiyotik direnci kazanmasına sebep olur. Fakat yaşlılarda, bebeklerde, bakterinin kana karışma ihtimali yüksek olan hastalarda antibiyotik yine de verilir. Kanlı dışkı antibiyotik salmonellada, antibiyotik tedavisi verilir. 3. kuşak sefalosporinler veya kinolonlar tedavide kullanılır. Salmonella typhi bakterisinde aşı vardır. Hem canlı aşı hem de ölü aşı bulunmaktadır. Aşı riskli bölgelere seyahat edecek kişiler için yapılabilir. Kemik enfeksiyonu ya da kalbe yayılmış bakterilerde tedavi 6 hafta devam edilir. Salmonella taşyıcılarında kinolon tedavisi verilir. Gereken hastalarda safra kesesi Tedavi EdilmezseNon tifoidal tedavi edilmezse hayatı tehdit eden bir hal almaz. Fakat çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklık sistemi hastalığı olanlarda çok ciddi tehlikelere yol açabilir. İshale bağlı kaybedilen su yerine konmazsa hastada ciddi susuzluk belirtileri ortaya çıkar. Bakteri kana bulaşıp beyin, kalp, kemik gibi organlara yayılabilir. Reiter sendromu denilen eklem, göz ve alt idrar yolları iltihaplanması ile giden tabloya sebep salmonella tedavi edilmezse iç kanamalar görülebilir. Fakat bu kanamalar hayati tehlike arz etmez. Yine de hastada kendini iyi hissetmeme gibi şikayetlere sebep olur. Perforasyonlar içi boş organların parçalanması görülebilir. Buna bağlı bakteri karın içine yayılır ve karın zarı iltihaplanmasına peritonit sebep olur. Bakteri kana karışıp diğer organlara yayılabilir ve çoklu organ yetmezliğine neden olabilir. Sepsis uygun bir şekilde tedavi edilmezse hastayı ölüme Ne İyi Gelir?Eller tuvalet, çiğ et gibi bakterinin bulaşabileceği durumlardan sonra yıkanmalıdır. Çiğ et ile diğer besinlerin teması engellenmeli. Gerekirse buzdolabında başka haznelerde etler saklanmalı. Hastalığa oluşmuşsa ishalle kaybedilen suyu yerine koymak için bol su içilmeli. Antibiyotik reçete edilmişse düzenli ve zamanında kullanmalıdır. Salmonella bulaşı olmuş evcil hayvan varsa veterinere götürmeniz gerekir. Hayvan hasta olduğu sürece hayvana temaslardan sonra eller iyice Ne İyi Gelmez?Çiğ yumurta ve çiğ yumurta içeren şüpheli gıdalar yenmemeli. Hekim antibiyotik reçete etmediyse kullanılmamalı. Hastalık süresince ağır işler yapılmamalı. Hastalığın yayılmaması için tuvalet sonrası elleri yıkamadan besinlere dokunulmamalı. Bakteri bulaşı olmuş sulardan içmek, sebze ve meyveleri burada yıkamak risk oluşturur. Hasta hayvanlara muhabbet kuşu, güvercin, sürüngenler vs. dokunduktan sonra eller ağza İlaçlarıAsetaminofen ateşi düşürmek için, loperamid gibi ishal kesici ilaçlar, kinolon ve 3. kuşak sefalosporinler gibi antibiyotikler tedavide kullanılır. Tifo hastalığı için bakterinin kapsülünü içeren ölü aşı ve ağız yoluyla alınan canlı aşı da hastalığı önlemede kullanılır. Eğer bakteri duyarlı ise ampisilin, amoksisilin, kotrimoksazol gibi antibiyotikler de için belirtilen ilaç türevleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç AmeliyatıNon tifoidal salmonellada uzun süre bakteri taşıyıcılarının tedavisinde safra kesesinin alınması tedavi seçenekleri arasındadır. Buna kolesistektomi denir. Mesanede bakteri oturuyorsa mesane taşlarına sebep olur. Taş çıkarma için de ameliyat salmonellada perforasyonlar içi boş organın parçalanması tedavi edilmeyen vakalarda görülebilir. Böyle durumlarda yine cerrah karnı açarak yırtılan yeri tamir SalmonellaGebelikte salmonella, bulaşma yolları aynı şekilde çiğ et, kümes hayvanları, tavuk, yumurtadan gerçekleşir. Belirtileri gebe olmayan hastalarla aynıdır. Fakat gebelikte görülen kusma, bulantılar salmonellaya bağlı kusma ve bulantılarla karışabilir. Gebelikte salmonella, gebeliğe ya da bebeğe zarar veren bir hastalık değildir. Lakin bakteri kana bulaşır sepsise çoklu organ yetmezliği ile giden tablo neden olursa hayatı tehdit edici hal almasından dolayı erken doğum ya da düşükler meydana gelebilir. Ama bu çok plasentadan geçerek bebeği hasta edebilir. Burada en iyi yapılması gereken hastalığa yakalanmamaktır. Gebelik zor bir süreçtir, salmonella da gebe olmadan hiç hoş olmayan şikayetlere sebep olur. En iyisi hastalığın bulaşabileceği hijyen düşük olan yerlerde uzak durmak, çiğ et, çiğ tavuk, çiğ yumurta yememektir. Çiğ yumurta kullanılan mayonez gibi ürünlerden uzak susuzluk ishalden dolayı kaynaklanır. Gebede salmonella hastalığı bebeği ciddi bir şekilde etkileyecek herhangi bir olumsuzluğa sebep olmaz. Fakat susuzluk bebeğin gelişiminde olumsuz etkilere sebep olabilir. Bu yüzden gebeler bol bol su içmelidir. Gebenin durumuna göre damar içi antibiyotik tedavisine başlanabilir. Böyle durumlarda doktorunuza gebeliğiniz hakkında bilgi veriniz. Antibiyotikler bebeğinize zarar SalmonellaÇocuklarda salmonella hastalığı, yetişkine göre farklılık göstermez. Fakat çocuklar evcil hayvanları sevmeye, onlara dokunmaya daha meyilli olduğu için ya da tuvalet eğitimi problemleri olanlarda, hijyen kurallarına dikkat etmeyenlerde anne babaya çok iş düşmektedir. Muhabbet kuşu, güvercin gibi şu türlerinden, kaplumbağa gibi sürüngen hayvanlardan salmonella bulaşabilir. Bu evcil hayvanlara sahip aileler daha dikkatli tedavisi küçük çocuklarda gerekebilir. Çünkü onların daha bağışıklık sistemi hastalıklara karşı koyacak kadar güçlü değildir. Çocuklarda antibiyotikte kinolon yan etkilerinden dolayı kullanılamaz. Bu nedenle bakterinin duyarlı olduğu antibiyotikler saptanmalı ve ciddi yan etkisi olmayan antibiyotikler SalmonellaAnnesi salmonellaya yakalanmış bebeklerde doğum sırasında bakteri bebeğe geçebilir. Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu ve daha bakterileri tanımadığı bu zamanda bebeğin hastalığının teşhisi hemen yapılmalı ve gerekli tedaviler verilmelidir. Hali hazırda bakteri plasentayı geçebildiği için gebelik süresince bebek hasta olabilir. Bakterinin herhangi bir doğumsal bozukluğa neden olduğu gösterilmemiştir. Yani gebe ne kadar kötü olursa olsun bebek sağlıklı için hangi doktora gidilmeli?Salmonella hastalığı için Enfeksiyon Hastalıkları bölümüne başvurmak gerekir. Non tifoidal salmonellada ishalde kaybedilen sıvı yerine konulmalıdır. Bakteri bağırsak dışına yayılırsa tedavi ona göre şekillenir. Tifo hastalığı antibiyotik verilmesi gereken bir hastalık bu yüzden hastalık fark edilir edilmez doktora ile İlgili Sıkça Sorulan SorularSalmonella bulaş yolları, tifoidal olanlarda yani tifo hastalığına sebep olanlarda insandan insana bulaşır. İnsan sindirim sisteminden atılmış bakteri tuvaletten, tuvalet kağıdından ya da elini yıkamamış kişiden gıdalara bulaşması, ellerini ağza götürmek, suyun kirlenmesiyle bulaşır. Non tifoidal olanlarda ise yani sindirim sistemi hastalıklarına ve besin zehirlenmesine sebep olanlarda kümes hayvanlarından, çiğ etten, yumurtadan, insandan, bakteri ile kirlenmiş sulardan bulaşabilir. Hasta olmuş kuşlara ve sürüngenler dokunan kişilerin ellerini ağzına götürmesi de hastalığın bulaşmasına sebep dışkıdan alınan örnekle bakterinin üretilmesiyle teşhis edilir. Bakteri hareketli, laktoz şekeri kullanmayan, hidrojen sülfit H2S üreten bir bakteridir. Gruber widal tüp aglütinasyon testi ile bakterinin ürettiği proteinlere karşı vücudumuzda üretilen antikorlar bakterisi non tifoidal olanlarda kümes hayvanlarında, yumurtalarda, çiğ etlerde, çiğ yumurtalardan yapılan ürünlerde bulunur. Tifoidal olanlar sadece insanı konak olarak bağlı besin zehirlenmelerinde hastalığın 1-2 hafta kendiliğinden geçmesi beklenir. Şikayetlere karşı tedavi verilir. İshal kesici ilaçlar, ateş düşürücüler gibi tedaviler verilir. Antibiyotik bakterinin direnci arttırır ve hastalığa olumlu etkisi yoktur. Bu yüzden antibiyotik verilmez.

güvercin dışkıdan hastalık teşhis tablosu